Hoşgeldiniz

Yedi ayrı yerden yola çıktı yedi ayrı renk. Bir şey arıyorlardı, ne olduğunu, nerde bulacaklarını bilmeden. Sadece yola koyuldular. Yol onları nereye götürürse oraya gitmeye karar vererek. Yüreklerinden gelen sesi dinlemeye karar verdiler, akıllarının sesini de unutmadan. İkisini bir edip yola koyuldular. Hiç biri bilmiyordu ama onlar asıl birbirlerini bulmak için oradaydılar. Bütüne ulaşmak için, tam olabilmek için. İşte böyle başladı onların hikayesi… Bir gün, kelebeğin kanatlarında yolları kesişti. Her biri bir tarafa uzandı. Sonunda ortaya çıkan, onların aradığıydı. Yedi ayrı yerden yola çıkan yedi ayrı renk, bir kelebeğin kanadında buluştu, yaşamın her anında olmaya karar vererek. “Sarı” oynamaya, “turuncu” yaratmaya, “kırmızı” hareket etmeye, “yeşil” hissetmeye, “mavi” anlatmaya, “eflatun” düşünmeye,” mor” paylaşmaya başladı. İlk bir annenin karnına kondu, sonra bir bebeğin minik burnuna, çocuğun neşe dolu kahkahasında dans etti, sonra bir gencin umut dolu bakışlarında, ardından bir yetişkinin yaşam mücadelesinde elinden tuttu, kurduğu yaşama şahitlik yaptı ve hep onun yanında oldu. Sen ne zamana kadar istersen o zamana kadar kaldı yanında.  Sonra zamanı geldiğinde sen kelebeği bırakmak istediğinde ve kendi kanatlarınla kendi hayatına yol almaya karar verdiğinde sonlandı kelebeğin rehberliği.

Ta ki sen tekrar ihtiyaç duyana dek…